-RASPA, SU RASPASI, İSKELE KURULUMU, İSKELE, SÖKÜMÜ, BOYA,TAŞLAMA,GEMİ VE TERSANE TEMİZLİĞİ-TAYFUN DENİZCİLİK İLETİŞİM TEL:0506 477 28 28
   
  TAYFUN DENIZCILIK
  ANA SAYFA
 


Paslanma ve Korozyondan Koruma

Malzeme yüzeleri dış etkenler nedeniyle oldukça zarar görürler. Havanın oksijeni malzemeyi teşkil eden elemanlarla reaksiyona girerek pas oluşturur. Bir diğer etkide malzemenin elektrolitik etkilerle aşınıp incelmesidir.

Gemileri teşkil eden çelik malzemeler bilhassa deniz suyunun etkisiyle okside olur. Dış yüzeyler sürekli paslanır. Du içinde kalan bölümlerde bilhassa galvanik tesirlerle aşınırlar. Bu galvanik tesirler iki ayrı cins madenin ( çelik ve bakır bronzu). Deniz suyu içinde birlikte bulunmasıyla ortaya çıkar. İki maden arasında tuzlu su içerisinde bir akım meydana gelir. Bu akım madenlerden birini tahrip eder. Mesela bronz pervaneli bir geminin pervanesi ile çelik tekne arasında meydana gelen elektrik akımı çelik aksamı tahrip eder. Bundan başka haddede çekilerek elde edilen çelik saçların üst yüzeyinde hadde kabuğu adı verilen bir oksit tabakası bulunur. Bu hadde kabuğuda deniz suyu içinde farklı bir maden gibi tesir ederek çelik aksamı tahrip eder.

Gemi çeliklerinin yukarıdaki etkilerden korunması gerekir. Bunun içim ilk yapılacak iş çelik malzemenin hadde kabuğunun temizlenmesidir. İnşaattan evvel malzeme paslanmaya terk edilerek paslanan hadde kabuğu tel fırça ile temizlenebilir. Bu işin daha çabuk yapılması istenirse kum püskürtme raspası yapmalı veya asitlerle hadde kabuğunu ortadan kaldırmalıdır. 8 mm den kalın saç levhalarda bu işlem alev temizleme cihazlarıyla gerçekleştirilebilir.

Bu şekilde kir ve pas tabakalarının temizlenmesinin ardından muhtelif koruyucu boyalar sürülerek gemi teknesini teşkil eden çelik malzemeler korunur. Teknenin su altında kalan kısmının boyanması, paslanma ve aşınmaya karşı olduğu gibi denizde yaşayan canlıların (midye istiridye) yapışarak geminin süratini kesmelerinide önler. Su üstü boyalarda koruyucudur.

Çeliklere astar olarak paslanmayı önleyici boya sürülür. Bu boya genellikle çinkokromattan yapılmıştır. Ancak su altındaki kısımlara klor kauçuklu sülyen sürülür.

Son zamanlarda gemi yapımında kullanılan alüminyumda çelik malzemeye aşındırıcı etki yapar. Bunu önlemek için araya izolasyon malzemesi konulmalıdır. Gemide kullanılan çelik aksamların büyük bir bölümü boya yerine galvanizleme yöntemiyle korunur. Galvaniz kaplama boyadan daha uzun ömürlüdür. Buna katodik korunma adı verilir.






GEMİLERDE YAPILAN RASPA VE BOYA

Gemilerin çalışmış olduğu bölgedeki çevre koşulları nedeni ile donanım ve materyalinde aşınma, paslanma, kırılma gibi olumsuz etkilerin olması doğaldır. Bu etkiler sonucunda gemi donanım ve materyali kullanılabilirliğini kaybetmektedir. Bu olumsuz etkilerin önüne geçebilmek için de iyi bir bakım ve onarım gerekmektedir. Bu bakım ve onarımlar; tekne onarımı, makine onarımı, alet ve cihaz onarımı, alet ve cihaz bakımı gibi başlıklara ayrılabilir. Burada önemli olan dikkat ve işi kaliteli yapmaktır. Gemilerde metal bölümlerin fazla olmasından dolayı karşılaşılan en büyük tehlike; rutubet ve oksidasyon nedeni ile paslanma ve çürümedir. Bunu önüne geçilebilmesi için metallerin yüzeylerinin hava ile temasının kesilmesi gerekmektedir. Bu işlem için boyalar ve çeşitli kaplama yöntemleri kullanılmaktadır. Kaplama yöntemleri boyaya kıyasla ekonomik ve kullanışlı olmadığından koruma açısından boya ilk plandadır. Bu nedenden ötürü de boya en önemli bakım çalışması işlemidir. Metal yüzey üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturduğu gibi; içine katılan renkler sayesinde estetik bir önem de kazanır. Ancak boya malzemesinin pahalılığı, yüzeylerin çeşitliliği gibi sebepler nedeni ile boya malzemesinin özelliklerinin çok iyi bilinmesi ve boyama sırasındaki işlemlerin doğru ve dikkatli yapılması gerekmektedir. Boyamada ve boyanacak yüzeyi temizlemekte kullanacağımız elemanlar bilgili ve daha önceden tecrübeli olmalıdır. Gemi üzerindeki; bir yüzeyin boyanabilmesi için yüzeyin; toz, yağ, pislik gibi maddelerden temizlenmiş olması gerekmektedir. Keza bu maddeler boyanın altında kalarak boyanın yapışmasının önleyeceğinden ilerleyen zamanlarda boyanın dökülmesine neden olur. Bu bozulmayı önlemek ve boyama işlemini sağlıklı yapabilmek için yapılan temizleme işlemine RASPA adı verilir. Raspa için çeşitli aletler ve yöntemler kullanılmaktadır. Gerek raspa alet ve yöntemleri, gerekse boya çeşit ve tipleri ile boyamada kullanılan aletler iler ki bölümlerde daha detaylı açıklanarak bu alanda çalışan elemanların faydalanması için sunulmuştur. 2- RASPA İŞLEMİ – RASPA TİPLERİ VE UYGULAMA TEKNİĞİ Bir yerin boyaya hazırlanmasında dikkat edilecek önemli husus , bu yerin boyalı olup olmadığıdır. Zira bu yer boyasız ise üzerindeki yağ , toz ve pislik temizlenerek boyama yapılır. Eğer boyanacak yüzey önceden boyalı ise bu yüzey üzerindeki eski boyanın kazınması gerekecektir. İşte bizim boyanacak yüzey üzerindeki yaptığımız bu temizlemeye Raspa işlemi , yüzey temizlemekte kullandığımız aletede raspa aleti adı verilir. Raspa işlemi sonunda yüzeyde kir , pislik , yağ , ve eski boya artığının kalmamasına özen gösterilmelidir. Zira bunlar boyanın saca tutunmasını

önleyerek boyanın kabarmasına ve dökülmesine neden olur. Raspa işleminde kullanacağımız raspa aleti yüzeyin büyüklüğü , cinsi ve şekline göre değişiklik gösterir. Kullanılan bu çeşitli raspa aletleri şunlardır. 1- Sıyırma raspalar. 2- Çekiç raspalar. 3- Kum raspalar. 4- Tel fırçalar. 5- Kimyevi boya çıkarıcılar. 2.1. Sıyırma raspalar: Genellikle kabarmış boya kısımlarını ya da havuz girmiş geminin karinasına yapışan böcek ve yosunları kurumadan sıyırıp dökmeye yarayan raspa tipidir.




Gemi İnşa Sektörü IFS Tersane Yönetimi Günü’nde Buluştu

 

 

KURUMSAL HABERLER ,
Türkiye gemi inşa sektörünün önde gelen kuruluşları ve yabancı uzmanlar “IFS Tersane Yönetimi Günü”nde bir araya geldi. Sektörde teknoloji yatırımlarının önemine dikkat çekilen toplantıda, Türkiye ve dünya tersanelerdeki IFS uygulamalarıyla ilgili başarı hikayeleri anlatıldı. Toplantıda ayrıca Türk tersaneciliğinin bugünkü durumu, geleceği ve sorunlarına da değinildi.

Dünyanın en önemli, bileşen tabanlı iş yazılımları tedarikçilerinden biri olan IFS’nin gemi inşa sektörü için geliştirdiği “Tersane Yönetim Uygulaması”, 5 Aralık 2007 Çarşamba günü “IFS Tersane Yönetimi Günü”nde ele alındı. Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) işbirliği ile düzenlenen toplantıda, IFS’in Tersane Yönetim uygulamasının, gemi inşa şirketlerine katkıları değerlendirilirken, bu uygulamayı kullanan ulusal ve uluslararası IFS müşterilerinin başarı öyküleri paylaşıldı.

Toplantıya Türk gemi inşa sektörünün önde gelen temsilcilerinin yanı sıra uluslararası sektör temsilcileri ve uzmanlar da katıldı. GİSBİR’in Tuzla’daki merkezinde gün boyu süren etkinliğin açılış konuşmasını yapan GİSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Cumhur Kuter, IFS uygulamalarının Türkiye’de tersaneciliğin gelişiminde önemli rol oynayacağına inandığını ifade etti.

“Türkiye tersanecilikte dünyada 5. sırada”
GİSBİR Başkan Vekili Mehmet Taylan ise toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’de tersane sayısının 160’a ulaştığını, alınan siparişler göz önüne alındığında Türkiye’nin dünyada 5. sırada olduğunu kaydetti. Taylan, Türkiye’deki tersanelerin yıllık üretim kapasitesinin tek vardiyada 4.000.000 dwt’ye ulaştığınıbelirten Taylan, Türk tersaneciliğinin gelişimi için en önemli sorunun “verimlilik” olduğunu ifade etti. 2012’ye kadar tüm tersanelerin dolu olduğunu belirten Mehmet Taylan, sektörün gelişimiyle önümdeki dönem tersanelerde yaklaşık 140.000 kişinin istihdam edileceğini de ifade etti.

‘’Türk tersaneleri dünya standartlarına ulaşma yolunda’’
Dünyaca ünlü bağımsız tersane danışmanı Frank Bywater da, toplantıda yaptığı konuşmada, “Türk tersanelerinin dünya standartlarına ulaşma yolunda olduğunu” vurguladı. Tersane yönetiminde teknoloji kullanımının dengeli bir strateji içinde yürütülmesi gerektiğini ifade eden Bywater, şöyle devam etti:

“Gemi yapımında, teknoloji ilerledikçe performans artmakta ve maliyet düşmektedir. Fakat doğru teknolojiyi uygulamak için de bilinçli bir yaklaşım geliştirmeliyiz. Teknolojiyi yalnızca makineler ve teknik olarak değil, aynı zamanda her tür olanak, sistem, organizasyon ve mühendislik becerisi ile birlikte düşünmek gerekir. Bu unsurlardan birinin diğerlerinin aleyhine gelişmesi her zaman verim düşüklüğüne sebep olur. En başarılı tersaneler kendilerine uygun teknolojiyi dengeli olarak geliştirmiş olanlardır. Türk tersaneciliğinin de, doğru gelişme çizgisini yakalayarak dünya standardında tersaneciliğe ulaşacağına inanıyorum.“

IFS’le büyük avantaj sağladık
Avrupa’nın en büyük tersaneler grubu Aker Grup’un Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Noralf Gamlem ise, “IFS uygulamalarının en önemli avantajının kendi iş süreçlerine uyarlanabilmesi ve Aker ile birlikte büyüyebilmesi olduğunu” kaydetti. Gamlem,
IFS Tersane Yönetim Uygulaması’nın gemi inşa sektörüne sunduğu çözümleri ve elde ittikleri başarı öyküsünü anlattı. Aker’de 1998 yılında bir ERP sistemi kullanmaya karar vererek IFS’i seçtiklerini belirten Gamlem, sözlerini şöyle sürdürdü:

“IFS’in bizim için en önemli yararı iş süreçlerimize uyarlanabilir olması ve bizimle beraber büyüyebilmesi oldu. Gemi inşasında hayati önem taşıyan bilgiye kolay erişim, karar vermek ve daha etkin proje planlamasında IFS bize büyük avantajlar kazandırdı. Ayrıca günü birlik proje takibi ve birçok sistemden daha esnek çalışma imkanları vermesi ile tersane yönetiminde büyük kolaylık ve verimlilik getirdi. Artık Aker tersanesi de 1998 yılından çok daha büyüdü ve yıllar önce yaptığı yatırımları geri alıyor. Aker tersanesinde aynı anda birçok gemi inşası projesi rahatlıkla sürdürülebiliyor, her birinin durumu sürekli online takip edilebiliyor. Gerek yeni gemilerin inşasında, gerekse de tamir ve değiştirme çalışmalarında, öngörülen bitiş tarihlerine uyum açısından yüksek bir oran tutturuluyor. Aker tersanesi önümüzdeki dönemde de bilişim yatırımlarına devam edecek.”

 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol